Song Language Translator’da Noah Kahan The View Between Villages Türkçe Çevirisini ve Şarkı Sözlerini inceleyin.
Havayı ciğerlerimde hissediyorum, yol başlayana kadar Böceklerin sonuncusu yuvalarından ayrılırken Ve yolu ortadan ikiye ayırıyorum Bir dakika, dünya öyle basit göründü Kanımın akışını hissediyorum, tekrar on yedi yaşındayım Ölümden korkmuyorum, tekrar hayallerim var Sadece ben ve vadinin eğrisi Ve dünyada anlam var, mutluyum Oh-oh, oh-oh-oh-oh Oh, oh, oh Alger Brook Road'u geçtim, köprüden geçtim Eve bir dakika uzakta, ama çok uzak hissediyorum Köpeğimin ölümü, tenimin gerilmesi Hepsi üstüme geliyor, tekrar sinirliyim Burada kaybettiğim şeyler, tanıdığım insanlar Bir mil ya da iki boyunca etrafımı sardılar Araba geri viteste, direksiyonu kavradım Köyler arasında geri döndüm, ve her şey hala "Ben, benim için kişisel olarak Her şeyi istediğim kadar büyük olan bir kasaba buldum Yani, ben bir şehir kızı değilim, hiçbir şekilde" "Strafford, benim için hala çok anlam ifade ediyor Çünkü orada büyüdüm Eh, sanırım küçük— (Ah, ah, ah-ah, ah-ah) Bir arada yaşayan insanların küçük bir topluluğu, uh, birbirlerine gerçekten sahip çıkıyor (Ah, ah, ah) Ve ihtiyacı olan herkes için aynı şekilde Bu topluluk yardım etmeye hazır" Kaybettiğim şeyler, tanıdığım insanlar Bir mil ya da iki boyunca etrafımı sardılar Mezarlıktan sola döndüm, hayaletlerin yanından geçiyorum Kolları uzanmış, gözlerim kapanmaya başlıyor Araba geri viteste, direksiyonu kavradım Köyler arasında geri döndüm, ve her şey hala
Noah Kahan The View Between Villages Türkçe Çeviri – Orijinal Sözleri
Air in my lungs 'til the road begins As the last of the bugs leave their homes again And I'm splittin' the road down the middle For a minute, the world seemed so simple Feel the rush of my blood, I'm seventeen again I am not scared of death, I've got dreams again It's just me and the curve of the valley And there is meanin' on earth, I am happy Oh-oh, oh-oh-oh-oh Oh, oh, oh Passed Alger Brook Road, I'm over the bridge A minute from home, but I feel so far from it The death of my dog, the stretch of my skin It's all washin' over me, I'm angry again The things that I lost here, the people I knew They got me surrounded for a mile or two The car's in reverse, I'm grippin' the wheel I'm back between villages, and everything's still "When I, for me personally I found a town big enough for anything that I want I mean, I'm not a city girl, ha-ha-ha, by any means" "Strafford, it still has a lot of meaning to me Because I grew up there Well, I guess it's a small— (Ah, ah, ah-ah, ah-ah) A small community of, uh, people that really look out for each other (Ah, ah, ah) And that's the same way with anybody that needs anything This— this community is there to help" Ah, ah, ah Ah, ah, ah Ooh (Woah) Ah-oh The things that I lost here, the people I knew They got me surrounded for a mile or two Left at the graveyard, I'm driving past ghosts Their arms are extended, my eyes start to close The car's in reverse, I'm grippin' the wheel I'm back between villages, and everything's still
Şarkının Sözlerinin Anlamını ve Hikayesini Keşfedin
Şarkının Anlamı ve Sözlerinin Açıklaması
Şarkıda, gençlik, kayıp, nostalji ve yaşamın karmaşıklığı gibi temalar işleniyor. İlk iki dizede, “Air in my lungs ’til the road begins” (Yollar başlamadan önce akciğerlerimde hava) ifadesi, hayata ve yeni deneyimlere duyulan bir özlemi simgeliyor. Yazar, gençlik yıllarındaki gibi hissettiğini, hayatın o dönemlerinde her şeyin daha basit olduğunu vurguluyor.
Devamında, “Feel the rush of my blood, I’m seventeen again” (Kanımın akışını hissediyorum, yine on yediyim) dizesi, gençlik yıllarının coşkusunu yeniden yaşama arzusunu ifade ediyor. Ölümden korkmadığını ve yeniden hayal kurabildiğini belirtiyor; bu da yaşamın ne kadar değerli olduğuna dair bir farkındalık yaratıyor. “There is meanin’ on earth, I am happy” (Dünyada anlam var, mutluyum) dizesi, yaşamın getirdiği anlamları ve mutluluğu bulma çabasını yansıtıyor.
Şarkının ilerleyen bölümlerinde, kayıplar ve nostalji ön plana çıkıyor. “The death of my dog, the stretch of my skin” (Köpeğimin ölümü, derimin gerginliği) ifadesi, kayıpların ve yaşlanmanın getirdiği duygusal ağırlığı anlatıyor. “The things that I lost here, the people I knew” (Burada kaybettiklerim, tanıdığım insanlar) kısmında ise geçmişin izleri ve anılarla dolu bir yolculuğa çıkıyor. Bu, dinleyiciye derin bir melankoli hissettiriyor.
“Passed Alger Brook Road, I’m over the bridge” (Alger Brook Yolu’nu geçtim, köprünün üzerindeyim) ifadesi, fiziksel bir yolculuğu simgelerken, aslında duygusal bir geçişi de ifade ediyor. Geçmişle ve kayıplarla yüzleşme süreci, “Left at the graveyard, I’m driving past ghosts” (Mezarlıkta sola döndüm, hayaletlerin yanından geçiyorum) dizesinde belirginleşiyor. Bu, geçmişin izleriyle yüzleşmenin ve hatıraların ağırlığının bir yansımasıdır.
Şarkının sonunda, topluluk ve aidiyet duygusuna dair bir vurgu var. Yazar, büyüdüğü yerin değerini ve topluluk içinde birbirlerine nasıl destek olduklarını anlatıyor. Bu, yalnızlık hissini aşmanın ve geçmişle barışmanın bir yolu olarak ortaya çıkıyor.
Genel olarak, bu şarkı yaşamın geçiciliği, kayıplar, gençlik hatıraları ve topluluk olmanın anlamı hakkında derin bir bakış sunuyor.
Şarkıcının Diğer Şarkıları
Şarkıcının diğer şarkılarıyla mı ilgileniyorsunuz? O zaman buraya tıklayın.
Leave a Reply